top of page
297487_d6e145f0d8b44dbe879fc38b46e917d4~mv2_d_2094_1291_s_2.webp
Tango Tarihi

All About Me

This is your About page. This space is a great opportunity to give a full background on who you are, what you do and what your site has to offer. Your users are genuinely interested in learning more about you, so don't be afraid to share personal anecdotes to create a more friendly quality.
 

Every website has a story, and your visitors want to hear yours. This space is a great opportunity to provide any personal details you want to share with your followers. Include interesting anecdotes and facts to keep readers engaged.
 

Double click on the text box to start editing your content and make sure to add all the relevant details you want site visitors to know. If you're a business, talk about how you started and share your professional journey. Explain your core values, your commitment to customers and how you stand out from the crowd. Add a photo, gallery or video for even more engagement.

Tango Stilleri

Tango Müziği

1865’de nüfusunun %65 ni erkeklerin ve yalnız insanların oluşturduğu Arjantin’de şehrin bakımsız kenar mahallerinde, küçük evlerde ve pansiyonlarda yaşayan halkın eğlenceleri şarkı söylemek,  eğlence sunan yerlere gitmek ve oradaki kadınlara kendilerini beğendirebilmek için dans etmekti. Tangonun ilk adımlarının atıldığı bu dönemde dans çalışmalarını erkekler sokak aralarında kendi aralarında yapmışlardır. Erkekler kendi aralarında çalıştıktan sonra gittikleri eğlence mekanlarında kadınları etkilemek için bu dansı yaparken Bir süre sonra kadın ve erkeğin bu denli alışılmadık  yakınlıkta dans etmeleri bu dansın yer yer tepki görüp ayıplanmasına neden olmuştur. Her şeye rağmen başlangıçta hor görülen bu müzik ve dans hızla yayılmaya devam etmiştir.

 

Dans bir yandan gelişimine devam ederken, bu müziği çalan orkestralar da bir yandan biçimlerini bulma arayışına çıkmışlardır. Tango müziğini icra eden ilk orkestralarda temel üç ensturman, keman, flüt ve arp olmuştur. Bir süre sonra arp yerini gitara bırakmış bu da müziğin perküsif tarafını bir nebze olsun güçlendirmiştir. Bu küçük başlangıç döneminden sonra tangoya iki önemli enstrüman daha girer, piyano ve  bandoneon.  Bu enstrümanların da eklenmesiyle Tango orkestralarının ana temeli oturmuş olur. Keman, piyano, gitar ve bandoneon şeklinde topluluklardan sonra kontrbasın da eklenmesiyle tangonun tipik orkestrası oluşmaya başlar bu orkestralar sadece tango milonga ve Arjantin valsleri çalarlar. Yıllar içerisinde trombon, trompet, klarnet gibi enstrümanlar da çeşitli besteciler tarafından denense de tango orkestraları  içinde kalıcı olmayı başaramamıştır.

 

1 Piyano, 2 keman ve 2 bandoneon ve 1 kontrabas şeklinde olan orkestraya Sexteto Tipica adı verilmektedir.

 

İleri zamanlarda 3 bandoneon 1 piyano, 1 kontrbas ve ufak bir yaylı grubundan oluşan Orquesta Tipica ve içinde birden fazla keman ve daha fazla bandoneon  bulununan orkestralara ise büyük tipik orkestra yani Grande Tipica denmektedir.

 

Bandoneon isimli akordeon benzeri bir enstrüman çalan müzisyenlerin eşlik ettiği bu dans 1870’lerde hala çoğunlukla sokaklarda yapılmaktaydı.  Eserler henüz kağıda dökülmediğinden müzisyenler eserleri kulaktan çalmaktaydı. Bu yeni kültürel oluşum içinde Tango müziği bir yandan oluşmaya başlarken dans da bir o kadar oluşumuna devam etmişti. Danstaki figürler kenar mahalle insanlarının hayatlarını yansıtmakta, onların hayata isyan edişlerini düş kırıklıklarını göstermekteydi.

 

Tango tarihiyle ilgilenenler tango tarihini çeşitli bölümlere ayırmışlardır. tangonun eski dönem, geçiş dönemi ve yeni dönem olarak adlandırılan bölümlerine değineceğiz.

 

Eski dönem olarak adlandırılan 1880-1917 yılları arası, tangonun gelişmeye başladığı dönemdir. 1880’lerde birden fazla müzisyen, çeşitli enstrümanlar çalarak küçük orkestralar oluşturmuşlar ve ilk orkestralar böylece kurulmuştur.

 

1895’te tango, “Tango Crillo” diye adlandırılmaya başlanır  Bu dönemde  tangolar sözsüzdür. Ancak bazılarına daha sonradan söz yazılmıştır. 1912’lerde Ajantin'de alt sınıfa seçilme hakkı verilmesiyle, bu sınıfın kültürel özellikleri daha üst sınıflar tarafından tanınmaya başlanmıştır. Böylelikle Tango ilk defa halk arasına karışmıştır.

 

1913’lerde Avrupa’ya ve öncelikle Paris’e geçen tango, Fransız sosyetesinde beğeni kazanmıştır. Almanya, İngiltere ve Belçika’da önceleri yasaklanmış, daha sonra Papa X. Pio’nun önünde yapılan bir dans gösterisinden sonra bu yasaklar kalkmıştır. Bu sıralarda Avrupa’da yayılan tango, küçük ruh ve kalıp değişikliklerine uğramaya başlamıştır. Tango’nun hüzünlü hali, yumuşak ve duygusal yapısı olan bir  hale dönüşmeye başlamıştır. Bu dönemin yaratıcıları olarak; Rosendo Cayetano Mendizabal (1868-1913), Angel Gregorio Viloldo (1869-1919), Enrique Saborido (1876-1941), Vicente Greco (1888-1969), Roberto Firpo (1884-1969), Manuel Aroztegui (1888-1938)’yu sayabiliriz.

 

Tango müziğinin 1917-1925 yılları arası Geçiş Dönemi olarak adlandırılmıştır. 1917’lerde sözlü tangolar yazılmaya başlanmış ve tango biraz olsun salonlara geçmeye başlamıştır. Sözlü tangolarla birlikte tango, aynı zamanda dinlenir de olmuştur. Ve bu oluşum dinlenilen tango ve dans edilen tango şeklindeki ayrımlara neden olmuştur. Sözler yazılmaya başlansa da ritimler ve melodiler aynı kalmıştır. Bu dönemin yaratıcıları olarak Carlos Gardel (1890-1935), Agustin Bardi (1184-1941), Juan De Dios Filiberto (1885-1964), Gerardo Hernan Matgos Rodriguez (188-1948), Eduardo Arolas (1892-1924), Juan Carlos Cobian (1895-1953), Enrique Delfino (1895-1967), Anselmo Aietta (1896-1964), Edgardo Donato (1897-1963), Osvaldo Dresedo (1897)’yu sayabiliriz.

 

Geçiş döneminin yaratıcılarından biri olan Carlos Gardel’in doğum tarihi olan 11 Aralık tarihi Arjantin’de “Ulusal Tango Günü” olarak kutlanmaya başlandıktan sonra, tüm Dünya’da “Dünya Tango Günü” olarak kabul görmüştür.

 

1925-1948 yılları arası Tango’da Yeni Dönem olarak adlandırılmış ve Tango tarihinde 1925’lerde köklü değişimler başlamıştır. Artık halk tangoyu sever ve danseder hale gelirken Büyük orkestralar, solistler ile gösteriler yapılmaya başlanmıştır. Tango için şiirler yazılmaya başlanmış ve tangoda müzik, dans ve şiir gibi üç boyut ortaya çıkmıştır. Odeon Victor Columbia gibi plak şirketleri tango plakları çıkarmaya başlamıştır. Bu dönemin yaratıcıları olarak Julia De Caro (1899), Pedro Maffia (1899-1967), Juan D Arienzo (1900-1976), Enrique Santos Discepolo (1901-1951), Pedro Laurenz (1902-1992), Sebastian Piana (1903), Carlos Marcucci (1903), Carlos Di Sarli (1903-1960), Ciriaco Ortiz (1904), 0svaldo Pugliese (1905), Lucio Demare (1910-1974), Alfredo Gobbi (oğul) (1912-1965), Anibal Troilo (1914-1975), Jose Basso(1919)’yu sayabiliriz.

 

1948-1955 yılları arası Tangoda Üçüncü Dönem olarak adlandırılmıştır. 1948’lerde tangonun avangard örnekleri ortaya çıkmaya başlarken Tango ritim ve ruh kazanmaya başlamış; romantik, yumuşak bir havaya bürünmüştür. 1950’lerde çeşitli nedenlerden ötürü tekrar bir düşüş yaşanmış ve rock’n roll fırtınası yüzünden eşli danslar alçalışa geçmiştir. Bu dönemde Arjantin diktatörler tarafından yönetildiği için dans etmek de yasaklanmış ama daha sonra özgürlüklerin gelmesiyle tango da tekrar yükselişe geçmeye başlamıştır. Bu dönemi 1940’lar kuşağı ve Astor Piazzola gibi alt dönemlere bölebiliriz. 1940’lar kuşağını oluşturanlar Argentino Galvan (1913), Enrique Mario Francini (1916), Horacio Salgan (1916), Domingo Federico (1916), Hector Stamponi (1916), Armando Pontier (1917), Osmar Maderna (1918-1951), Mariano Mores (1922), Edurdo Rovira (1925), Roberto Pansera (1932) ve Astor Piazzola (1921-1992)’dır.

 

Astor Piazzola tangoya yepyeni bir yön vermiştir. Tango müziğinde yeni tango diyebileceğimiz bir dönemi başlatmıştır. Geleneksel tango, sosyal ve müzikal bir gelişime uğramaya başlamıştır. Artık tango dans edilebilir olmasının yanında zevkle dinlenilebilen müziklere, orkestralara sahip olmuştur.

Tango Müziği

Tango Stilleri

Tango Salon

Salon tarzı tangoda  genellikle vücut dik bir pozisyon alır ve dans tutuşu  açık ya da kapalı olabilir. Salon tarzı, kendi eksenlerinde kalan her iki partner tarafından karakterize edilir ve partnerin kalça dönüşlerine izin veren esnek bir kontağı korur. Dansçılar her zaman dans çizgisinin farkında olmalıdır. Salon tarzı tango genellikle 4 4’lük tango müziğinin güçlü  vuruşlarına dans edilir.

 

Tango Milonguero

Milonguero tarzı tango genellikle hafifçe yaslanmış bir duruş ile kapalı tutuşta dans edilir. Partnerler, dönüşler dahil  tüm dans boyunca sürekli üst vücut temasını korumalıdır. Partnerlerin kalça pozisyonları dans boyunca paralelliklerini korur.

 

Club Tango

Kulüp tarzı tango salon ve milonguero tango stilleri bir karışımıdır. Kulüp tarzı kapalı tutuşta  dans edilir, partnerler dönüşler sırasında açık tutuşa geçerler. Kulüp tarzı tango dik duruşla dans edilir.

 

Tango Canyengue

Tango canyengue 1920'lerde ve 1930'larda ortaya çıkan dansın tarihsel bir formudur. Bu tarz, daha küçük adımlara izin vermek için tipik olarak bükülmüş dizlerle hareket eden dansçılar kapalı tutşta dans ederler. Küçük adımları vurgulamak için vücut hareketleri abartılır.

 

Tango Nuevo

Tango Nuevo (yeni tango) tango dansının temel yapısal hareketlerinin dikkatli bir analizi ve yeni adım kombinasyonlarının keşfi üzerine bir stil olarak gelişti. Tango Nuevo, dik duruşta açık ve gevşek bir tutuş içinde dans edilir ve her dansçı kendi eksenlerini korumalıdır. Bu tarz geleneksel tango müziği veya daha çağdaş, tango olmayan müzik ile yapılabilir.

 

Fantasia

Fantasia (show tango) tango sahne şovlarında dans edilmektedir. Birkaç farklı tango stilini birleştiren Fantasia, açık tutuş ile yapılır. Bu tango tarzı abartılı hareketler ve genellikle temel sosyal tango ile ilişkili olmayan “ekstra” dans elemanları ile karakterizedir. Ek hareketler genellikle bale dans tarzından alınır.

Neden Tango

Neden Tango?

(Bir Tangosever, yazar, düşünür Artem Maloratsky )

 

Bir çok Tango bağımlısı kendine bu soruyu sormaz, severler ve ne için sevdiklerini bilirler... 13 yıldır beni Tango'nun içinde tutan bir dürtüm var ve bu hiç azalmadı. Fakat bu tarz akıl dışı duygular yanında aynı zamanda bu dansı bu kadar çok çekici hale getiren temel nitelikleri anlamaya çalışıyorum. Deneyimlerime göre, Tango aşağıdaki 3 şekilde de pozitif bir güce sahiptir

 

-keyifli bir dinlenme ve konforlu bir sosyal ortam olarak

-bir terapi etkinliği olarak

-kültürel açıdan çok önemli bir sanat formu, insanın bilinçli evriminin bir aracı olarak.

 

Bu maddeleri teker teker acarsak.:)

En basit anlatımıyla Tango, diğer herhangi bir sosyal dans gibi yeme-içme etrafında oluşan boş zamanlar için mükemmel bir alternatiftir. Ben şahsen sosyal olarak pek de rahat olmayan bir insanım, restoranlar, barlar ve kokteyl partilerde uzun saatler geçirmekten hiç hoşlanmazdım. Tango ortamı bana başkalarıyla beraber bir araya gelmek için çok daha doğal bir ortam hissi verdi.  Benim için saatlerce birisiyle dans etmek onunla 5dk konuşmaktan daha kolaydı.  Konuşma daha kolay gelse dahi, Tango için sağlanan tükenmez konular içeren çok anlamlı bir konuşma olurdu. Benim için insanlarla buluşmak dansın olduğu ortamlarda daha doğal oluyor-dans aralarındakı sık sık küçük konuşmalar saatler süren dans ile çok daha ikna edici ve daha kaçınılmaz hale geliyor. Rusya'da doğup büyümeme rağmen, daha bilinçli olarak kültürel önemini farketmeden önce kendimi Milongaya (Tango gecesi-ortam)  ait hissettim. Herhangi bir işyeri veya okul tanıdıklarına oranla aynı tarz müziği ve dansı sevenlerin bir araya gelmesi bana daha mantıklı geldi. Tangonun bir diğer benzersiz özelliği karşı cinsle duygusal ama cinsel olmayan bir etkileşim olmasıdır.  Bir kişiye diğer bir kişinin psiko-fiziksel bir varlığını içgüdüsel olarak deneyimleme imkanı verir. İnsanların kendilerini cinsel ilişki içine girmeden bir erkek veya kadın olarak ifade etmelerinin en muhteşem yoludur.

 

Tango dans etmek için bir diğer sebep ise bu dansın gerçekten bir çok seviyede terapi ve tedavi edici özelliği olmasıdır. Herşeyden önce  güvenli ve her yaşta kolaylıkla yapılabilen hafif bir bedensel bir aktivitedir. Aynı zamanda kendinizi iyi hissetmenizi sağlar ve diğer bir çok egzersizden çok daha keyiflidir. Tango başka bir insanla fiziksel temas sağladığı için otomatik olarak terapi edicidir. Modern kültürlerde her geçen gün daha faza insan kendini izole edilmiş ve fiziksel temastan uzak hissediyor, özelliklede yalnız yaşayanlar. Başka bir insan tarafından kucaklanmak, sarılmak dans sırasında dahi olsa bir insanin modunda büyük fark yaratıyor. Fakat Tangonun daha büyük terapi gücü ilişkilerimizi (özelliklede karşı cinsle)  metaforlaştırmasında yatıyor.  Tango 3 dakikalık kısa bir aşk ilişkisi olarak da tanımlanmıştır. Çünkü Tango tutuşu çok yakındır ve dans tamamen doğaçlama şekilde işler bu da kişinin karakter ve ilişki kalıplarını ifade eder. Bunları dışardan gözlemlemek hiç de kolay değildir, dans eden kişi ancak rahatlıkla bunu görebilir. Tango aslında ilişki için bir ön modeldir. İlişkiyi daha önceden güvenli bir şekkilde deneyimleme olanağı verir. Başarısız olmak asla gerçek hayatta bir ilişkide başarızı olmak kadar korkunç değildir. Tangonun bir diğer terapi edici özelliği ise kaçınılmaz yaratıcı bir eylem olmasıdır her defasında başka bir şekilde dans eder başka bir şekilde yorumlarsınız. Aynı şarkıyı bile her dans ettiğinizde farklı dans edersiniz.  Bu nedenle insanın yaratıcı potansiyelini geliştirir daha fazla sezgi ve içgüdü ile temas halinde olmasını sağlar. Günümüz dünyasında insanlar bu şekilde yaratıcı bir hobi için yeterli alan bulamıyorlar. Bilinen bir gerçek ise 'Bir insanın kendini özgürce ifade edebilmesi o kişinin refahında büyük bir fark yaratır.'

 

Bence Tango yapmak için en büyük neden (ki bunu bilinçli evrim bölümünde tartışmak gerekir) evrimsel sanat formu olarak icra edilebilir olmasıdır. Tango; İnsan olmanın genel gelişimi için kullanılan bir araç seviyesinde duyularımız, motor becerilerimiz,  içgüdülerimiz ve hislerimizin (bütün psiko-fiziksel) bir bileşenidir.

Tango bize genel ile ilişkide olmanın en derin ilkelerini öğreten yaratıcı bir etkileşimdir. Bu şekilde bakıldığında, en iyi uzakdoğu dövüş sanatları gibi Tango da bireysel zihin, vücut ve ruhun pozitif dönüşümü için bir araç olarak kullanılabilir. Bu amaç ile uygulandığında, tango bir bütün olarak bireylerin kültür ve refahını geliştirmek için önemli çok az rastlanabilen sanat formu haline gelir. Ancak Tangonun bu potansiyelinden yararlanmak için doğru bir yaklaşım gereklidir.  Bu bende, danstaki ilerlemenin anahtarının temel yetenekler olan durmak, yürümek ve düşünceyi kontrol etmek olduğunu farkettiğim anda başladı. Bundan sonra bu sanat formunun nasıl çalışıldığı durumda kişisel gelişimle direk bağlantılı olabileceğini anlamaya çalıştım.  Bu da benim görüşüme göre sanatsal bir çalışmayı arındırmak anlamına gelir. Sonuçta hem dansımdaki hemde genel refahımdaki en büyük iyileşme ve gelişmeyi hissetmem benim bu yazıları  yazmamdaki en büyük motivasyondur.

 

Kaynak:  Artem Maloratsky  www.tangoprinciples.org

Tango Etiği ve Adabı

Tango Etiği ve Milonga Adabı

"Arjantin Tango, doğaçlama yapılan bir danstır. Her iki dansçının da kendi stillerini, müzik yorumlarını ve süslemelerini dansa katmalarına izin vererek dans deneyiminin keyfine katkıda bulunur. Bu, tangonun bağımlılık yapmasını sağlayan sürprizdir. Tango, ancak ve ancak iki kişi ile yapılabilir! "

 

Arjantin Tango 100 yılı aşkın bir süre önce ortaya çıktığı için dansın daha iyi yapılmasını sağlayan bir dizi özel kural geliştirilmesine yetecek kadar zaman olmuştur. Tango etiğinin takip edilmesi mutlu ve eğlenceli bir dans deneyimi yaşamanızı ve insanların sizinle tekrar ve tekrar dans etmek istemesini sağlar.

 

Hem sizin kolay dans etmenizi hem de partnerinizin kolay dans etmesini sağlayacak giysiler giymelisiniz. Özellikle hareketli danslar için kolsuz gömlekler ve askısız elbiseler giymekten kaçının. Milongalarda sneaker ya da lastik tabanlı ayakkabılar yerine uygun dans ayakkabıları giyin. Çünkü bu tarz ayakkabılar, dönüşler ve kaymalar sırasında zemine yapışabilir ve bilek ya da diz incinmelerine sebep olabilir.

 

Broşlar, uzun kolyeler ve büyük tokalı kemerler gibi büyük takılarınızı evde bırakın. Hatta gömleğinizdeki ya da elbisenizdeki büyük düğmeler bile partnerinizi rahatsız edebilir. Liderler, lütfen, anahtarlarınızı, cüzdanınızı ya da cep telefonunuzu pantolonlarınızın arka cebinde taşıyın…

 

Takipçiler, lütfen, uzun saçlarınızı yukarıda toplayın ya da at kuyruğu yapın. Salık bırakılan uzun saçlar, dans hareketlerini kısıtlayabilir ve kesintiye uğratabilir.

 

Tango iki insanın yakın temasta olduğu bir aktivitedir, dolayısıyla kişisel bakım ve hijyen çok önemli bir konudur. Dans öncesi tazelenmek her zaman için iyi bir fikirdir, ayrıca ağır çeşnili yiyecekler yemek ve sigara içmekten de kaçınmak gerekir. Birçok deneyimli lider, milongalara giderken yanına ihtiyaç halinde değiştirebileceği ekstra bir gömlek alır.

 

Milongalarda

 

Eğer tangoda yeniyseniz ve ilk “milonga”nıza gitme kararı aldıysanız, lütfen, size ileri seviyede görünen dansçıların hepsinin başlangıç seviyesindeki dansçılar gibi başladıklarını unutmayın. Dans pistinde rahat hissetmek ve piste alışmak zaman alacaktır. Ancak tedirginliğiniz kısa zamanda geçecek ve sanki dans yaşamınızın tek yoluymuş ve doğalınızmış gibi dans ediyor olacaksınız.

 

Milongalarda dans pistini ve hareket eden çiftleri gözlemleyerek vakit harcayın. Dans pistte, ‘Dans Yönü’ olarak bilinen saat yönünün tersi bir yönde ilerler. Dansçılar, açık tutuşta büyük figürler yapmaya karar vermedikleri sürece merkezdeki alana girmemelidir. Dans yönü, bir ya da iki turluk duruma bağlı yavaşlamalarla birlikte pürüzsüz olarak akan bir su akıntısını anımsatır.

 

Özellikle şarkı başlamışken ve diğer çiftler dans ediyorken dans pistine çıkıldığında bazı önlemler alınmalıdır. Dans pistine yeni kalkacak çiftler, pistte dans etmekte olan çiftlere onların dans yollarından uzak duracaklarının garantisini vermek sorumluluğundadır. Dans pistine adım atacağınız yerde, önünüzde bulunan lidere bakıp piste adım atmadan önce ondan başınızla onay alın. Tanda bittikten sonra ve pistten ayrılmadan önce partnerinize teşekkür edin. Eğer dans etmekten çok memnun kaldıysanız, bunu partnerinize belirtin. Tanda sonunda pistten hızlı ve nazik bir şekilde ayrılın.

 

Milongalarda müzik genellikle “tanda”lar olarak adlandırılan setler halinde çalınır. Bir tanda, çoğu kez, aynı orkestra tarafından çalınan üç ila beş şarkıyı içerir. Üç ya da dört saatten daha uzun süren milongalarda ise tandalar daha uzun sürer. Tandaları, tandanın bittiğini gösteren “kortina” (perde) takip eder. Kortina partnerinize gülümsemeniz, teşekkür etmeniz ve pistten ayrılmanız için bir sinyaldir.

 

Arjantin’de liderler, takipçilere ‘Benimle dans eder misiniz?’ sorusunu keskin bir bakış, bir gülümseme, onay almak için öne doğru yapılan baş sallama hareketi ya da pisti işaret eden baş hareketiyle sorar. Bu, eğer doğru gözleri yakaladıysanız salonun diğer ucundaki biri için bile işe yarayabilir. Eğer bir kadın dans etmek için bir erkeği kabul edecekse, ona geri gülümser ve erkek kendisine yakınlaşıncaya kadar ona bakmayı sürdürür. Bu tarz bir davet “cabeceo” (başın öne doğru sallanması) olarak adlandırılır.

 

Cabeceo, Buenos Aires dışında yer alan yerlerdeki dans topluluklarında da dansa kaldırma yolu olarak kullanılmaktadır. Bununla birlikte, dans etme isteğinizi kişiye direkt olarak da sorabilirsiniz. Dans etmek için soracağınız soru cümleleri geleneksel ve basit cümleler olmalı: Bu dansı lütfeder misiniz? Dans etmek ister misiniz? Dans edebilir miyiz? Dans edelim mi?

 

Bayanlar, gülümseyiniz ve davet ile ilgilendiğinizi göstermeniz sosyal olmanızı sağlar. Emin olun ki, reddetmeyi seçseniz bile ‘Hayır, teşekkür ederim’ cümlesi oldukça kabul edilebilir bir cümledir. Fakat dansı kabul ederseniz de, unutmayın ki alt tarafı bir tanda sonra bitecek; yani sabredebilirsiniz! Eğer çiftlerden biri bile bir ya da iki dansın yeterli olduğunu düşünürse, basitçe ‘teşekkür ederim’ diyebilir ve nazikçe dans pistinden ayrılabilir. Eğer dansı bitirmek isterseniz, tandanın bitiminden önce ‘teşekkür ederim’ demekten lütfen kaçının; tandanın sonunu bekleyin.

 

Herhangi bir sebepten dans teklifini reddetmek isterseniz, tango etiği başka birisiyle dans etmek yerine tandanın dışına doğru oturmayı öngörür. Ayrıca dürüst bir şekilde söylemek koşuluyla bir tandada sadece bir ya da iki şarkı dans etmek için partnerinizle anlaşmanız da kabul edilebilir.

bottom of page